IDEA Sohbetleri 8 - Sultan Kaygın Sel & Can Özcan
ETMK IDEA sohbetlerinin sekizincisi Dr. Can Özcan moderatörlüğünde kullanıcı deneyimi alanına yönünü çeviren endüstriyel tasarımcı Sultan Kaygın Sel ile gerçekleşti. Akademik ve profesyonel yaşamı denge içinde sürdüren tasarımcı, Vestel Elektronik Kullanıcı Deneyimi ve Arayüz Tasarım Grup Müdürü olarak çalışmalarına devam ediyor ve genç tasarımcılara eğitim yaşamları boyunca problem çözme becerilerini en üst seviyede geliştirmek için emek vermelerini tavsiye ediyor. Söyleşinin kısa bir bölümüne yer verdiğimiz bu yazının sonrasında tasarımcının katılımcı tasarım ve ekip olarak süreçte katılım konularına değindiği paylaşımları için ETMK YouTube hesabındaki videoyu seyredebilirsiniz.
Can Özcan: Geleceğin mesleği diyerek ifade edilen endüstriyel tasarım meslek alanı için geçmişi, bugünü ve geleceği anlamında ne söylersin? Geleceği geldi mi? Biz bugünün içinde mi yaşıyoruz o geleceği?
Sultan Kaygın Sel: Kendi hayat deneyimimize baktığımızda telefon örneğinden mesela. Telefon önce santralden bağlatılırdı, sonra evlere girdi, ardından cep telefonları ortaya çıktı ve benim üniversite zamanında herkeste yoktu. Bugün üniversite öğrencisi olan arkadaşlarımıza sorduğumuzda, olmama ihtimali düşünülemez belki de. Her dönemin farklı ihtiyaç tanımları vardı, bugün gelmesini hedeflediğimiz, geleceğin mesleği olarak tanımlamaya ise bence daha var. Profesyonel hayatıma ürün tasarımı yapmak üzere başladım, ardından ergonomi ilgimi çekti, sonra kullanıcı deneyimi önemli alanlardan biri oldu benim için. Eskiden hiç konumuz olmayan şeyler, dijital ekranlar, ürünlerin birbiri ile ilişkisi ürün tasarımı için düşünülmesi gereken konular olmaya başladı. Biz öğrenciyken ergonomi vardı, kullanıcı deneyimi diye adı konmamıştı. Teknolojik gelişmeler de bize tasarım alanı açıyor, mesela Artificial Intelligence (AI) bugün her şeyin içinde.
Can Özcan: Gelecek geldi, belki de bizim tanıdığımız ya da bize öğretilen şekilde gelmedi ama adapte olabileceğimiz bir altyapı ile geldi. Bugün burada dinleyici olan gençlerin de dünya ölçeğinde düşünmesi gerekiyor. Bu mesleği seçenlerin kendini bu değişimlere adapte etmesi bir zorunluluk. Belki de birkaç yıl sonra yeni araçlar ile yine yapabilirim diyebilmek önemli.
Sultan Kaygın Sel: Öğrenciler için eğitim aldıkları bu dört yılda problem çözme becerilerini geliştirebildikleri kadar geliştirmeleri lazım ki mezun olduklarında ister mobilya alanını, ister elektronik alanda ya da kullanıcı deneyimi veya kullanıcı etkileşimi alanında çalışmayı seçebilsin. Problem çözme becerisini ne kadar geliştirirse, sonrasında uzmanlaşmak istediği alanda ilerlemek çok daha kolay. Öğrencilik hayatında modül modül her şeyi bilemeyiz, bu yeteneğe hakim mezun olmak önemli. Bunu yapan ve analitik düşünme becerisi iyi olan arkadaşlar mezun olduklarında istediği alanda emek verdiği sürece daha kolay ilerleyecektir. Eğitim hayatı devam ederken de ilgi alanı olan konulara dair bilgisini artırmayı ihmal etmemeli. Her bilgiye online ulaşabiliyoruz, seminerler, konferanslar var. Çeşitli kaynaklardan okuma yaparak, ardından çalıştaylara katılmalı, orada tanıştığı insanlarla uzmanlaşmak istediği alana dair becerisini artırmaya çabalamalı ve bir network kurmalı. Ben öğrenciyken bu konulara yatırım yaptım ve bu alan benim ilgimi çekiyor dediğinde de derinleşme yolculuğu başlamalı. Araştırma ve analiz becerisi ise seçeceğimiz alan ne olursa olsun, tasarımcı için çok önemli.
Can Özcan: Sürekli kendini geliştirmek bu mesleğin bir gerekliliği. Sultan olarak, hem akademik hem de profesyonel yaşamda aktif ve üretken yaşam sürüyorsun. Dengeli bir şekilde bunu deneyimleyerek ilerledin. Endüstri akademi ilişkisinde, bizim eğitim dönemlerimizde, bundan 30 sene öncesinde uyum eksikliği vardı. Tasarım endüstride değer bulmazdı, bugün öyle değil diye yorumluyorum ama yine de hem eğitim dünyasını hem de profesyonel dünyayı gördüğün için sana sormak istiyorum. Eğitim gerekli adımları attı mı, profesyonel alanlar bu tasarım meselesine yaklaştı mı? Hakettiği değeri verebilecek hale geldi mi yoksa gelmedi mi?
Sultan Kaygın Sel: Bizim okula ilk girdiğimiz zaman ile bugün arasında ciddi bir fark var. Endüstriyel tasarım için de benzer durum geçerli ya da sonradan gelen kullanıcı deneyimi tasarımı veya çevreye duyarlı tasarlamak, sürdürülebilirlik kavramı gibi. Firmalar bunu zorunlu olarak ürünlerine ve süreçlerine dahil etmek istiyorlar ancak bu bir zorunluluk olduğunda. Kısaca, rekabetin başka şeylerle yapılamayacak hale geldiği zaman.
Firmalar çalıştığım kuruma taleplerini daha teknik özellikler ile iletiyordu. Bu boyutta bir TV istiyorum ve x milyon tane istiyorum diyordu, teslim süresi, hangi teknoloji ve bütçe öğrenmeye çalışıyordu. Belirli bir süre sonra teknolojiye herkesin erişimi benzer hale gelince ve son kullanıcı da TV alırken bulunacağı mekan ile ilişkisini yorumlamaya başlayınca, üretimi yapan kurumlar ve karar vericiler biz tasarımcılara endüstriyel tasarım olarak ne sunabileceğimizi sormaya başladılar. Kısaca tasarım, kullanıcı tarafından sorgulanan bir fark yaratan faktör olduğunda, üretimini yapan kurumlar da tasarımı bir katma değer olarak sahiplenmek durumunda kalıyorlar.